Friday 24 May 2013

Hangi Gatsby, hangi Daisy?

Aylardır beklediğim The Great Gatsby sonunda vizyonda! Gecikmeli olarak vizyonda olması beklentilerimi artırmıştı tabi ki ama şunu da itiraf etmeliyim ki yaşadığım görsel ziyafetten -birkaç soru işaretim de olsa- memnunum.
 
Fitzgerald, 20'li yılların Amerikan rüyasını anlatırken nasıl bir Gatsby vardı hayalinde bilemiyorum ama yönetmenlerin karşımıza çıkardıkları Gatsby'ler ve Daisy'ler özetle şu şekilde.
 

 
Benim favori Gatsby'm kesinlikle Leonardo Di Caprio. Bayıl-ma-dığım mavi gözlere bu kadar anlamlı bakışları, bu kadar gerçek ve etkileyici şekilde yerleştiriveren Caprio'yu, kesinlikle Robert Redford'a tercih ediyorum.
 

Daisy'nin psikolojisi ve gelgitli ruh hallerini Mia Farrow'un daha iyi yansıttığı kesin, tabi bunun senaryoyla da bir ilgisi olabilir buna bir şey demiyorum. Carrey Mulligan ise çok cici ve çocuksu, Daisy gibi bir kadının ruh hali bu çocuksu ifadeyle birleşince enteresan ama biraz daha az gerçekçi görünüyor.
 
Sonuç olarak iki versiyonunu da bayıla bayıla izlediğim The Great Gatsby, renkleri, pırıltısı, müzikleri, özellikle de 20'lerin Çarliston ve Jazz dönemini yansıtan elbiseleri ve danslarıyla beni hipnotize etmeyi başardı!
 
Gatsby'nin centilmen tavırları, gizemli havası, yarattığı dünyası görülmeye değer. Şu fotoğrafta gördüğünüz tavra bakar mısınız bir kere!
 

Daisy'nin kararsızlığı, pişmanlıkları, kafa karışıklıkları ve annesinin kıyafetlerini giymiş çocuk gibi duruşu da çok lezzetli bence. Gardrobundaki elbiselerinin de hepsine talibim bu arada!

 
Daisy olarak Mia Farrow'u neden seçtiğim ise şu fotoğrafıyla aslında ne demek istediğimi tek kelime etmeden açıklamaya yeter bence. Kadınsılığa ve derinliğe dikkat!

Daisy'nin gardrobuna neden talibim?

İşte Vogue US'in Carrey Mulligan'la yaptığı Muhteşem Gatsby konulu editöryal ve o muhteşem elbiseler, saç aksesuarları, tüyler, silüetler, renkler, atmosfer, kısacası bu illüzyona dair ne varsa hepsine talibim.





Bu arada, 20'ler ve centilmenlik deyince karizmayı da ekleyerek es geçemeyeceğim tek kişi Atatürk'tür. Bunu da şöyle açıklayayım:
 
Uzun lafın kısası, bu aralar canınız sıkılıyorsa, güzel ve pırıltılı bir şeyler görmek istiyorsanız The Great Gatsby'nin illüzyonundan kendinizi mahrum bırakmayın! Gidin, görün.

2 comments:

  1. bi film ancak bu kadar güzel anlatılıp bu kadar güzel finale bağlanabilrdi...

    ReplyDelete

Related Posts with Thumbnails

Popular Posts