Monday, 12 April 2010

Nisan'da yağmur gibi güzellikler yağsa...

Nisan... Bana göre bu ay mızmız bir bebek... Elinize alıp sevince, hoplatıp zıplatınca size gülen ama tam keyfiniz yerine geldiğinde tertemiz elbiselerinizin yakasına bir güzel kusuveren şımarık bir süt bebeği...

"Mart'ın bittiğine sevinen gafiller, durun! Siz daha bende ne numaralar var görmediniz" diyor sanki bu yaramaz bebek... Pencereden bakıp güzel havaları gören, üstüne askılı bir bluz ve ince bir triko hırkacık ya da boleroyla sokağa çıkan çok insan gördüm bu ay. Aynı insanları ertesi gün kışlıkların arasından seçilmiş mont, eldiven, şapkayla da gördüm.

İnsan vücudu en çok Mart ayında yağ bağlarmış -soğuktan kendini korumak için olsa gerek-... Nisan ayında güneşi görüp erimeye başlayan o yağlar erise mi erimese mi bir türlü karar verememekten, kaç kişinin dengesini bozdu acaba...

Neyse... Nisan da bu işte... Kırkikindi yağmurlarına özel şık bir trençkot ve rengarenk bir şemsiye de -güneşli günler kadar olmasa da- içimizi açabilir diyelim...

Nisan başında Miss Turkey yarışması yapıldı... Bu yarışmanın da bana göre enteresan bir yönü vardır. Üniversitede yurtta kaldığım dönemde oda arkadaşlarımdan biri Miss Turkey'de dereceye girmişti... Ama onun da güzelliği öyle böyle değildi hani. Sabah uyandığında bile bir insanın o kadar güzel olması mümkünmüş, enteresan... Öyle birinin yanında ya güzellik anlayışınızı değiştirirsiniz, ya da yüz yıl aynalara küsersiniz...

Gelelim bu yılın güzellerine... Aslında kızların güzelliği çok tartışıldı bu sene. "Hiç mi güzel kız kalmadı" sorusuna çok kez rastladım... Ama dediğim gibi ben artık güzellikle ilgili bodoslama yorumlar yapmıyorum. Herkeste bir güzellik vardır deyip geçelim bu kısmı...

Yarışmadaki elbiselere gelince...

Güzelleri Tanju Babacan giydirmişti... "Çatlak" adlı koleksiyonundan parçaları gördü izleyenler. İzlemeyenler de yukarıda sizin için seçtiğim birkaç parçayı görebilir...

No comments:

Post a Comment

Related Posts with Thumbnails

Popular Posts