Hangi psikolojiye dayanarak bu oldu bilmiyorum ama ben en çok ağırlık kaldırmayı severim. Sanırım belim bükülmeden kendime güçlü olduğumu kanıtlamaya çalışıyorum. Kendimi Atlas gibi hissediyorum belki... Komik biraz ama öyle...
Bir de bisikletle gezmeyi severim. Ama düz veya yokuş aşağı olmalı gittiğim yol. Yoksa bisikleti kucaklayıp olayı tekrar ağırlık kaldırma durumuna getiriyorum ki, bu kesinlikle komik duruyor. Spor salonundaki bisiklet olayı da fena değil... Ama ayda yürüyor gibi hissetmek daha eğlenceli geliyor bana.
Akadlar Club Sporium'daki egzersizlere gelince aynen şöyle devam etti... Limon sarısı üste kesinlikle ba-yıl-dım!
Aşağıdaki hareket kolların sarkmasını önlüyor diye biliyorum.
Bileklik fonksiyonelden çok estetik, değil mi?
Bitti mi? Hayır...
No comments:
Post a Comment