Wednesday 2 February 2011

Hayallerimin patronu oldum, "Yolculuk" dergisine anlattım :)

Yolculuklar hayatın rutininden uzaklaşıp, taptaze nefes almamızı sağlayan, bizi bazen sevdiklerimizle kavuşturan, bazen onlardan ayıran ama her zaman yolculuğun başladığı yerdeki hayattan koparıp, bambaşka yerlerde -bir süreliğine de olsa- yeniden başlamamızı sağlayan, hayatın içinde bir şeydir. Kimileri yolculuklarda kendine gelir, kimileri yolculuklarda kendinden geçer. Her ne olursa olsun, insan yolculukta çoğunlukla kendiyle başbaşadır... 

Siz yolculukta ne yaparsınız? Koltuğunuza kurulup yolculuk başladığında minik bardaklarda kahvenizi, çayınızı yudumlarken  bulunduğunuz şehrin çıkışına geldikçe azalan trafik ve hızlanan otobüsle maceranız artık başlamıştır... Minik masanızın altındaki filede bir dergi görür karıştırmaya başlarsınız... Eğer elinizdeki derginin adı da maceranız gibi "Yolculuk" adını taşıyorsa, bu ay benim maceramı da okuyabilirsiniz.

Sevgili arkadaşım Deniz sayesinde Paris - İstanbul hattında hayat bulan bu röportaj, sadece Moda Sanattır'ın değil, diğer blogum Chic@Office'in hikayesini de anlatıyor. Röportajın tümünü aşağıdaki görsellere tıklayarak okuyabilirsiniz. Deniz'e tekrar teşekkür ediyorum :)


 Yolculuk yapamadığınız için kaçırdığınız "Yolculuk"ları da dergiye tıklayarak okuyabilirsiniz.
Bu arada, Deniz Yalım Kadıoğlu'nun da benim yakından takip ettiğim harika bir blogu var. Denize Sıfır'ı da kesinlikle tavsiye ederim. İyi okumalar :)

No comments:

Post a Comment

Related Posts with Thumbnails

Popular Posts