Wednesday, 12 December 2012

Günün modu; biraz sanat biraz tembellik olabilir mi?

Bir şeye nasıl başlarsak öyle gidermiş önermesi üzerine düşünüyorum bugün. Gerçekten öyle mi? Mesela yeni yıla öpüşerek giren sevgililer o yıl hep aşık mı kalıyor? Partilerde dağıtanlar tüm yıl eğleniyor mu, ya da uyuyanlar bir sene heeep uyuyarak mı geçiriyor?
 
Sabah ilk iş, internete giriyorum. Rüyamda ne gördüğümü hatırlıyorsam gördüklerimin anlamına, hatırlamıyorsam sırasıyla maillerime, facebook ve twittera bakıyorum. Haftanın ortasına gelmişiz, bir yerlerde bir sanat aktiviteleri son buluyor, yine bir şeyleri kaçırmışız. Trafikte taaa oraya gidilir mi diyorum, halbuki bir metro bir füniküler uzaklığında...
 
Neyse diyorum, mod tembellik modu. Ama tembellik geçici, güzel birşeyler görme isteği kalıcı. Günün ilk kahvesini -mümkünse ev yapımı bol köpüklü bir Türk kahvesi- yudumlamadan önce biraz hayal, biraz estetik, güzellik, sanat... Kesin bugün Jüpiter ve Venüs triplere girmiş... Bilenler bilir, Jüpiter bir yayvanlık verir insana, ama yine de ben onu hep şans gezegeni olarak anarım, Venüs ise güzellikler kraliçesi... Kuğu gibi kadınlar, romantik adamlar, ince bir ruh falaaan, filan. Neyse.
 
Bugün olmak istediğim kadın bu.

 
Olmak istemediğim kadın da bu :p Sen o kadar güzel bir rönesans tablosunun yanında dur, ve gözlerin kapalı olsun. Fotoğraftaki metafor aslında son gününde bile olsa gidip görmediğim o burnumun dibindeki sanatsal atraksiyonu anlatıyor sanki. Ama şöyle avutabilirim kendimi, binlerce yıllık tarihi ve bazen rutubet kokan apartmanlarıyla İstanbul'u yaşamaya çalışıyorum. Ya da hissetmeye çalışıyorum mu demeli... Ay bilemiyorum. Neptüün düş yakamdan, bugün pragmatik ve mantıklı olmalıyım. Beni hayal dünyasına çekme!

 
Neyse, sorduğum soruya cevap vereyim, bugün sanat olabilir ama tembellik olamaz! Her şey başladığı gibi gitsin istiyorsan çaba göstermek gerekir. Bazen o bile yetersiz kalabilir. Güne tembel başlamak diye birşey yok, bak uyanarak başlamışsın, demek ki gözlerini iyice açarak devam edebilirsin.
 
Yazının bu kısmına kadar gelmiş herkesi, sabrı için tebrik ediyorum. Herkese benden bol köpüklü bir Türk kahvesi, hem de ince kenarlı porselen fincanda :)
 

7 comments:

  1. Gülümseyerek okudum, okudukça "Ben de böyleyim.." dedim ve sonuna kadar geldim :)

    ReplyDelete
  2. Beril çok mutlu oldum :) 2 sorum var;
    1. Türk kahvesi içtin mi?
    2. Yoksa balık burcu musun? Ya da terazi? :)

    ReplyDelete
  3. Türk kahvesi değil ama çay içtim :)
    Yengeç burcuyum, ben de senin profiline baktım; hangi burç olduğunu görebilmek için ama bulamadım :)

    ReplyDelete
  4. Süper, çay da gayet konsepte uygun :) Ben balığım, yükselenim terazi.

    ReplyDelete
  5. Huyları bana benzeyen birini görürsem zaten yengeç, balık ya da akrep çıkar genellikle; su grubu yani :) O yüzden balık olmana şaşırmadım :)

    ReplyDelete
  6. Aynen, bunu bile bile yine de karşılaştığım her seferde mutlu oluyorum :)

    ReplyDelete

Related Posts with Thumbnails

Popular Posts